SON DAKİKA
Hava Durumu

Ekonomik ve Siyasi Olarak Seçim2023

Yazının Giriş Tarihi: 08.03.2023 14:08
Yazının Güncellenme Tarihi: 10.02.2024 18:37

Çok ağır siyasi ve ekonomik şartlar altında ülkemiz, seçim tarihi net olmamakla birlikte 14 Mayıs 2023 de seçime gidecek. Kısaca ekonomik duruma bakacak olursak, Geçen yıl Ocak-Şubat aylarında 17,5 milyar TL fazla veren Hazine nakit dengesi bu yıl aynı dönemde 225,8 milyar TL açık verdi.

TCMB rezervlerine baktığımızda 24.02.2023 tarihi itibarıyla Brüt rezerv 121,1 (milyar$), Net uluslararası rezerv 20,2 (milyar$), Net rezervden swap  düşüldüğünde -44 (milyar$)

Gevşek para politikası nedeniyle bozulan enflasyon beklentileri, güçlü iç talep, artan ithalat sonucu, Enflasyon Şubat 2023 Tuik verilerine göre %55

Dış ticaret açığına baktığımızda ise  Ocak2023: -14,2 milyar$ Şubat2023: -12,2 milyar$, 2022 yılındaki açık 109,5 milyar$’dı.

Deprem dolayısıyla ekonomik durum dahada kötüleşecek. Çünkü o bölge Gayri Safi Yurtiçi Hasılamızın kadarını üretiyordu. Üzerine birde o bölgenin yeniden onarılması harcamaları ( benim hesabım GSYH kaybı ve Onarım harcamaları dahil yaklaşık 100 milyar USD ) gelince ekonomik sıkıntı çok büyüyecek.

Kısaca siyasi tarafına bakalım. Biz millet olarak diğer gelişmiş ülkelerin ödediği bedelleri ödemedik Mesala Avrupa yaklaşık 300 yıl süren Rönesans ve 10 yıl süren Fransız ihtilalini yaşadı, büyük bedeller ödedi. Amerika ise 1861 de yıllarca süren iç savaş yaşadı. Rönesans’ı ve neden ortaya çıktığını anlamak için Orta Çağ dönemine kısaca bakmak bile yeterlidir. Şifacı bir kadının cadı olarak asıldığı, para ile cennetten toprak satılan, sadece İncil okumanın serbest olduğu bir dönem. Yani dinin hayatı etkisi altına aldığı ve ifade özgürlüğünün olmadığı bir dönem. Bizde tam olarak olmasa bile 2002 yılından sonra bilimin çok önemsenmediği, tarikatların devlette önem kazandığı, liyakatten ziyade biat ın önemli olduğu bir dönemdeyiz.  

Ülkemize dönecek olursak mevcut iktidar yıllardır uyguladığı kutuplaştırıcı politikalar ile insanlarımızı Asker-Sivil, Türk-Kürt, Laik-Dinci, Alevi-Sünni gibi ayrımlarla ayrıştırarak kendi safını sıklaştırmaya çalıştı. Bunların neticesinde devlet kadrolarına kendine biat eden liyakatsız kişileri atadı. Atanan bu kişilerin imam hatipli ve biat etmesi önemli kriterdi. Bunların neticesini yaşadığımız her olumsuz olayda tecrübe ederek görüyoruz. Devlet ihaleleri ve devlet malları iktidara yakın kişilere verildi. Yani ya benden olursun yada bertaraf olursun yaklaşımı ile kendilerinden olmayan herkes ötekileştirildi. Hükümet aleyhine en küçük protestolarda gözaltı ama lehine yapılan ne olursa olsun alkış tutuyorlar. Bunlara milyon tane örnek verebilirim. Çifte standart hayatın her alanında meşru oldu.

Tarihimizin en önemli seçimine giderken Atatürk ün Gençliğe Hitabede dediği gibi

“Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.”

“Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler.”

Bu şartlar altında Millet İttifakı adayını onaylamadığım halde, ittifakın kazanması en büyük dileğim. Çünkü hükümetin sebep olduğu ekonomik yıkımın yanında bir sürü sorunumuz var. Örnek verecek olursak demografik yapımızı etkileyen göçmen sorunu. Bu göçmenlerin 1 dk bile bekletilmeden ülkemizi terk etmeleri gerekiyor. Çünkü bu göçmenler ülkemizde Türklerin azınlığa düşürülerek bu toprakların ümmetleştirilmesi projesinin ilk adımı. Sonraki adımları herkes beyninde canlandırabilir.

Yabancılara konut satışı ve kiralanması sonlandırılmalı. Devletin kurumsal yapısı eski haline getirilmeli. Kurumların bağımsızlığı sağlanmalı ve kurumların başındaki kişiler bir kişi yada kişilerin menfaatine göre değil, millet menfaatine ve hukuka göre karar vermeli. 2002 yılından önce devlet nasılsa o şekle (tabiki yeniden şekillenerek mesala ifade özgürlüğü, ibadet özgürlüğü, etnik grupların kendilerini her alanda ifade etmeleri sağlanarak vs ) getirilmelidir. Kış-Yaz saati uygulaması tekrar getirilmeli ve Andımız okullarda tekrar okutulmalıdır.

Müslüm Kaplan

YAZARIN DİĞER YAZILARI

    En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.